dede kulağı vs ergen sivilcesi

Yaba gibi ellerini bez torbanın içine sokup bi süre karıştırdıktan sonra en kurusu olduğunu düşündüğü ekmek parçasını avucunun içinde un ufak etmesi çok zor olmamıştı. Gözlerini denizden ayırmadan elindeki ekmek ufaklarını adeta egenin tenha bir koyunda kendine ait bir toprak parçasını ekiyormuşçasına savurdu. Fakat bu sefer el hareketinin ardından gelen kanat sesleri duyulmayınca, performansı kesilen aktör gibi şoka girdi. Sahneyi kapan yaklaşık 10 kişilik bir liseli gruptu. Onları güvercinlerle bağdaştırmamın en etkin nedeni standart kıyafetleri mi yoksa kızların etrafında türlü taklalar atarak ilerlemeleri mi acaba diye düşünürken kaşlarında ki öfkenin yerini ağzında ki tebessüm aldı. Diğerlerine nazaran daha sivilceli ve sessiz olan birine gözleri takıldı. Liselinin de ona doğru baktığını gördü. Sivilcelerin arkasına saklanmış ürkek bakışları adeta kendisinden bir cevap bekliyormuşçasına yorumlayıp gayet tok bir sesle " sevişsenize " diye bağırdı. Kulakları yaşlılıktan kocaman olan amcanın suratına karşı gülmemek için kendini zor tutan sivilcelinin, bu haykırıştan sonra serbest kalan kahkası pozitif yönlü bir kelebek etkisine neden olmuştu. Bilinmemesi var olmadığı anlamına gelir miydi ?
0 yorum:

Yorum Gönder